Hadislerle İslâm Cilt 5 Sayfa 482

Aksi takdirde kısasın özündeki denklik ve eşitlik gibi ilkeler ihlâl edilebilir ve toplumsal bir kargaşaya yol açılabilir. Kişilerin kendi başlarına ceza vermeye kalkışıp kan davası gütmeleri daha büyük felâketlere yol açacağından dinimizde kesinlikle kabul edilmemiştir.

Modern zamanlarda dünyada bu müeyyidenin uygulamada olduğu çok az örnek vardır. Hatta dünyanın pek çok ülkesinde ölüm cezası tamamen kaldırılmış durumdadır. Ancak teorik olarak bu cezanın yeri ve önemi hâlen tartışılmaktadır. İnsanın en değerli varlığı olan yaşama hakkını elinden almak anlamına gelen cinayet suçuyla aslında yalnız ölenin hayatı sona ermez. Hem katilin, hem de maktulün ailesinin hayatı kararmış olur. Toplumsal pek çok sorunu beraberinde getiren bu durumla insanların dünya ve âhiret hayatları zindana döner. İşte bu yüzden insanın yaşama hakkını her şeyin üstünde tutan ve âdeta kutsal sayan İslâm dini, onu korumak için ciddi tedbirler almıştır. Cana kıymanın büyük bir günah olduğunu ve âhiretteki cezasını belirtmek suretiyle vicdanları ıslah etmeye çalışmıştır. Bunun yanında insanın yaşama hakkının kişilerin vicdanlarına bırakılamayacak kadar önemli olduğunu vurgularcasına, cinayetin karşılığında sert ve caydırıcı dünyevî cezalar da belirlemiştir.

    

Dipnotlar