Hicretin sekizinci senesiydi. Bir Medine gecesinde, müminlerin annesi Mâriye, Hz. Peygamber"in azatlısı Selmâ"nın ebeliğinde bir çocuk dünyaya getirdi. Selmâ, durumu hemen eşi Ebû Râfi"e bildirdi. O da bu müjdeli haberi hiç beklemeden efendisi Resûl-i Ekrem"e iletti.48 Enes"in aktardığına göre, sabah olduğunda Allah Resûlü (sav), “Bu gece bir oğlum oldu. Ona atam İbrâhim"in ismini verdim.” buyurdu.49
Doğumunun yedinci gününde Hz. Peygamber (sav) İbrâhim için akîka kurbanı olarak bir koç kesmiş, saçını tıraş ettirip ağırlığınca gümüşü sadaka olarak yoksullara dağıtmıştı.50 Medineli kadınlar ona sütannelik yapmak için yarışmışlar, Resûlullah da onu Ebû Seyf isimli bir demirci ile evli olan Ümmü Bürde"ye vermişti. Peygamberimiz, Ümmü Bürde"nin evine giderek oğlunu kucağına alır ve öperdi.51 İbrâhim, beyaz tenliydi ve bu yönüyle babası onu kendisine benzetirdi.52
Hz. Resûl"ün son çocuğu İbrâhim, hicrî onuncu yılda sütbabası Ebû Seyf"in evinde53 vefat ettiğinde henüz on altı54 veya on sekiz aylıktı.55 Hz. Peygamber, süt emme çağında vefat eden ilk oğlu Kâsım için söylediğini, bu kez aynı kaderi paylaşan İbrâhim için söylemişti: “Muhakkak ki onun için cennette süt emzirecek biri vardır.” 56
Peygamber Efendimizin küçük hizmetkârı Enes, İbrâhim bebeğin ölüm anını şöyle anlatmaktadır:“ O çocuğu Resûlullah"ın (sav) gözleri önünde can verirken gördüm. Resûlullah"ın (sav) gözleri yaşardı ve şöyle buyurdu: “Göz yaşarır, kalp üzülür fakat biz Rabbimizin razı olacağı sözlerden başkasını söylemeyiz. Ey İbrâhim, biz senin ölümünden dolayı gerçekten üzgünüz.” 57
İbrâhim, Bakî" Mezarlığı"nın ilk sakini Osman b. Maz"ûn"un kabri yanında bir yer açılarak oraya defnedildi. Peygamberimiz ve amcası Hz. Abbâs kabrin yanında durmuş, Üsâme b. Zeyd ve Fadl b. Abbâs kabre inerek onu yerleştirmişti. Kabirde bir boşluk, bir gedik gören Resûlullah onu düzeltmelerini emretmiş ve “Allah, kulu bir iş yapacağı zaman onu sağlam yapmasını ister.” 58 buyurarak o günün hatırasına müminlere önemli bir ilke bırakmıştı. İbrâhim"in defin işlemi bittikten sonra Resûl-i Ekrem kabrin başına bir taş koymuş ve üzerine su serpmişti.59 İbrâhim"in vefatı güneş tutulması olayı gerçekleştiği güne denk gelince, insanlar bu hadisenin İbrâhim"in ölümünden dolayı vukû bulduğunu sanmışlardı. Bunun üzerine bir konuşma yapan Resûlullah (sav), güneş ve ayın bir insanın ölümünden dolayı tutulmayacağını anlatmıştı.60