yüzünü çevirmiş, sonra da “Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun! Bunu bulamayan ise en azından güzel sözle kendini korusun!” buyurmuştur.23
Hz. Peygamber risâlet hayatı boyunca insanlarla iletişiminde hikmetli sözlerinin yanı sıra beden dilini de başarılı bir şekilde kullanmıştır. Muhatapları olan sahâbîler, ona olan bağlılıkları gereği, sadece onun sözlerini değil gerek günlük hayatında gerekse konuşmaları esnasında kullandığı beden diline de dikkat etmişlerdir. Hatta onun çevresiyle ilişkilerinde kimi zaman, sözsüz ve sessiz bir iletişim kurduğu da anlaşılmaktadır. Onun bazen sükût etmesi, bazen tebessüm etmesi, bazen de yüz renginin değişmesi, her hareketini ilgiyle izleyen ashâbına bazı imaları vermede yeterli olabilmekteydi. Bu imalardan bir kısmı ikrar/onay anlamını, bir kısmı ise hoşlanmama, rahatsız olma ve karşı çıkma anlamını taşımaktaydı. Allah Resûlü"nün beden diliyle verdiği bu tepkileri dikkate alan sahâbîler, derhâl gereğini yerine getirmekteydiler.
Bir gün Hz. Ömer"in, “Ey Allah"ın Resûlü! Kurayza"dan bir kardeşime uğradım. Bana Tevrat"tan bazı özlü sözler yazdı. Onları sana arz edeyim mi?” deyince Hz. Peygamber"in yüzünün rengi değişmiş, bunu fark eden sahâbî Abdullah b. Sâbit, “Resûlullah"ın yüzünü görmüyor musun?” diyerek Hz. Ömer"i uyarmış, bunun üzerine Hz. Ömer, “Rab olarak Allah"tan, din olarak İslâm"dan, Resûl olarak da Hz. Muhammed"den razı olduk.” deyince Hz. Peygamber"in yüzü gülmüştü...24
Gerek günlük konuşmalarında gerekse hitabelerinde Hz. Peygamber"in beden dilinin en bariz göstergelerinden olan parmakları sıkça kullandığı görülmektedir. Meselâ, “Mümin, mümin için âdeta bir bina gibi birbirini destekler.” derken parmaklarını birbirine kenetlemişti.25 Müslümanların kardeş olduklarından ve birbirleri üzerindeki hak ve ödevlerinden bahsederken sözü takvaya getiren Allah Resûlü, takvanın kalbî bir tavır olduğunu belirtmek üzere üç defa, “Takva buradadır.” buyurmuş ve o esnada eliyle göğsüne işaret etmişti.26
Yine işaret parmağıyla orta parmağını bitiştirerek yetimi himaye eden kişinin cennette kendisine ne denli yakın olacağını göstermişti.27
Veda Haccı"nda irad ettiği meşhur hutbesinde tebliğ ettiği hususları ashâbın ikrar etmesi üzerine Hz. Peygamber, “Allâhümme"şhed!” (Allah"ım sen şahid ol!) derken şehâdet parmağını üç defa havaya kaldırmış ve insanlara işaret etmişti.28