ise onu derhâl uygula! Eğer bu hususta emrolunmamışsan ama kendi arzun varsa arzuladığın gibi onu da uygula! Dinler, itaat ederiz. Yok, bu sadece kişisel bir görüş ise bizim onlara kılıçtan başka verebileceğimiz hiçbir şey yok!” dediler. Hz. Peygamber de “Şayet bir şey ile emrolunsaydım bu hususta size danışmazdım. Bu, yalnızca size arz ettiğimgörüşümden ibarettir.” dedikten sonra, “Peki öyleyse.” buyurarak onların görüşünü kabul etmiş ve kendi düşüncesinden vazgeçmişti.36
Hz. Peygamber"in, ashâbının çeşitli talep ve tekliflerine ne kadar açık olduğunu gösteren en önemli husus da onun ihtiyaç duyduğu birçok konuda ashâbıyla istişare etmesidir. O, hakkında vahiy gelmeyen çeşitli konularda Yüce Allah"ın, “İş(lerin)de onlara danış, karar verdiğinde ise Allah"a dayan!” 37 buyruğu gereği ashâbıyla sık sık istişare ederdi. Nitekim Ebû Hüreyre, “Resûlullah"tan (sav) daha fazla ashâbıyla istişare eden bir kimse görmedim.” demektedir.38 Bu nedenledir ki onun ortaya koyduğu tasarruflarından hatta sünnetlerinden bir kısmı, ashâbıyla yaptığı istişareye dayanmaktadır.
Resûlullah, istişareye önem verdiği gibi hemen her alanda ashâbının fikirlerine, isteklerine ve tekliflerine de önem vermiş, kendisine sunulan önerilerden uygun olanlarını kabul etmiştir. Nitekim Bedir Savaşı"nda, Hz. Peygamber"in korunmasına yönelik Sa"d b. Muâz"ın bir çardak yapılması teklifini memnuniyetle kabul etmiş,39 Hendek Savaşı öncesinde Selmân"ın hendek kazılması önerisini derhâl tatbik etmişti.40 Gerek yaşlanması ve gerekse Müslümanların sayısının artması üzerine, Temîm-i Dârî"nin, minber edinme teklifini reddetmemiş,41 çevre devletlerin başkanlarına davet mektubu göndermek istediğinde, ashâbın Acemlerin mühürsüz mektubu kabul etmediklerini söylemeleri üzerine de bir mühür edinmişti.42
Hz. Peygamber"in bazı talepleriyle karşılaşan bir sahâbî, bunun bağlayıcı bir emir olup olmadığını sorabilmekteydi. Kaynaklarımızın İbn Abbâs"dan naklettiklerine göre Hz. Âişe, cariyesi Berîre"yi azat edince, o, köle olan kocası Muğîs"ten ayrılmayı tercih etti. Eşini çok seven Muğîs ayrılmaması için Medine sokaklarında ağlaya ağlaya onun peşinde dolaşıyordu. Nihayet Muğîs, Hz. Peygamber"e gelerek, “Ey Allah"ın Resûlü ne olur benim için aracı oluver.” diye ricada bulundu. Bunun üzerine Hz. Peygamber, “Berîre! Allah"tan kork, o senin hem kocan hem de çocuğunun babası, ne var ona geri dönsen?” diyerek onu kocası ile evliliğini sürdürmeye teşvik etmişti. Bunları dinleyen Berîre, “Ey Allah"ın Resûlü! Emir mi buyuruyorsun?” diye sormuş,