Bu ev, Kâbe"nin yakınında, Safâ tepesinin yanında bulunuyordu.45 Hac ve umre için dışarıdan gelenlerle dikkat çekmeden temas kurulabiliyor, ilk Müslümanlar da bu eve kolayca gidip gelebiliyorlardı. Ayrıca Kureyş"in Kâbe civarında ve Dârünnedve"deki toplantıları buradan izlenebiliyordu. İşte evin bu stratejik önemi ve ilk Müslümanların tamamını içine alacak kadar geniş olması, Hz. Peygamber"in orayı seçmesinde etkili olmuştur.
Dârülerkam, Mekke"de İslâm"a davette ve onun yayılmasında çok önemli rol üstlenmiş bir merkezdir. Daveti yayacak birçok davetçi burada yetişmiştir. Nitekim Dârülerkam"da yetişen Mus"ab b. Umeyr, daha sonraları Medine"nin İslâm"a hazırlanması için Hz. Peygamber tarafından görevlendirilmiştir. Dârülerkam, Medine"de Mescid-i Nebevî"nin ve Suffe Ashâbı"nın yürüttüğü faaliyeti Mekke"de gerçekleştirmiştir. Netice olarak Hz. Peygamber, bu üç yıllık gizli davet döneminde insanları Yüce Allah"a iman ve ibadete, kendisinin Allah"ın kulu ve resûlü olduğuna inanmaya ve putlara tapmaktan vazgeçmeye çağırmıştır.46
Gizli davet sürecinin ardından Allah, “En yakın akrabanı uyar!” 47 ve “Şimdi sen, sana emrolunanı (başlarına çakarcasına) apaçık bildir ve Allah"a ortak koşanlara aldırış etme!” 48 âyetlerini indirdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, bir ziyafet düzenleyerek hısım ve akrabalarını evine davet etti. Yemeğin ardından amcası Ebû Leheb, “Kabilesine senin getirdiğin gibi kötü bir şey getiren kimse görmedim.”49 diyerek Peygamberimizin konuşmasına fırsat vermedi. Hz. Peygamber, meramını anlatamadan topluluk dağıldı. Hz. Peygamber, ertesi gün bir ziyafet daha tertipledi. Bu toplantıda, konuşmasına Allah"a hamd ve senâ ederek başladı. Ardından onlara asla yalan söylemeyeceğini ve onları aldatmayacağını ifade etti. Daha sonra da ölümü, yeniden dirilişi, hesabı, âhireti, cennet ve cehennemi hatırlatarak onları Allah"a iman etmeye davet etti. Ve ilk uyardığı insanların onlar olduğunu kendilerine bildirerek,50 “Ey Abdülmuttaliboğulları! Ben özelde size, genelde bütün insanlara peygamber olarak gönderildim.” 51 buyurdu. Neticede Hz. Peygamber, hısım ve akrabalarını açıktan İslâm"a davet etti.
Amcası Ebû Tâlib, sözlerini güzel bulduğunu belirterek görevine devam etmesini istedi. Bu süreçte kendisini himaye edeceğini, ancak atalarının dininden de dönmeyeceğini ifade etti. Diğer amcası Ebû Leheb ise bunun kötü bir şey olduğunu söyleyerek akrabalarının Hz. Peygamber"in faaliyetine engel olmasını istedi. Şayet onun davetini kabul ederlerse zillete maruz kalacaklarını, himaye ederlerse öldürüleceklerini söyledi.