gibi bağırsaklarıyla birlikte dönmeye başlar. Derken etrafına cehennemlikler toplanır ve "Ey falan, ne bu hâl? Sen iyiliği emredip, kötülükten alıkoymaz mıydın?" derler. O da "Evet, ben iyiliği emrederdim, ama onu kendim yapmazdım. Kötülükten alıkoyardım, ama onu kendim yapardım." diye karşılık verir.” 33
Hz. Peygamber"in insanları irşad ederken uyguladığı yöntemler de son derece dikkat çekicidir. Yüce Allah, Hz. Peygamber"e hitaben, “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et. Onlarla en güzel şekilde mücadele et!” 34 buyurmuştur. Bu âyette ifade edilen yöntem, hikmet, güzel öğüt, iyi niyet ve samimiyetle yapılan tartışmadır. Kısacası muhatabın aklî ve kültürel yapısı ile yeteneklerini göz önünde bulundurmak ve bu vazifeyi en güzel tarzda yerine getirmek Allah Resûlü"nün irşad yöntemi idi. O bir hadisinde, “Din samimiyettir.” buyurmuş, “Kime karşı?” diye sorulduğunda da cevaben, “Allah"a, Kitabı"na, Resûlü"ne, Müslümanların idarecilerine ve bütün Müslümanlara.” buyurmuştur.35 Ayrıca Kur"an"da insanları Allah"a çağırma ile ilgili olarak yumuşak söz anlamında “kavl-i leyyin” 36 doğru ve faydalı söz anlamında “kavl-i ma"rûf” ,37 iyi, güzel, doğru ve hak söz anlamında “kavl-i hasen” ,38 doğru ve sağlam söz anlamında “kavl-i sedîd” 39 kavramları kullanılmıştır. Tüm bu kavramların işaret ettiği metot, Lokman"ın oğluna öğüdü tarzında samimi bir sohbet ve sıcak bir öğüttür.40
Resûl-i Ekrem, insanları irşad ederken muhataplarını tanımaya özen gösterir, onların duygularını, isteklerini ve birey olarak özelliklerini dikkate alırdı. Kendilerine yakın ilgi göstererek onları en güzel şekilde irşad ederdi. Bir keresinde Hz. Peygamber"in huzuruna genç bir delikanlı gelir ve kendisine, zina etmesi için izin verilmesini ister. Orada bulunanlar, hayretler içinde genci ayıplamaya, terslemeye hatta bağrışmaya başlarlar. Hz. Peygamber ise, “Yaklaş!” buyurur. Sonra onu dizinin dibine oturtup sorar: “Annenle zina yapılmasını ister misin?” Genç, “Yoluna kurban olayım. Hayır, istemem yâ Resûlallah.” der. Hz. Peygamber, “Diğer insanlar da anneleriyle zina yapılmasını istemezler.” buyurur ve tekrar sorar: “Peki, kızın için bunu ister misin?” Genç, “Yoluna kurban olayım. Hayır, istemem yâ Resûlallah.” der. Hz. Peygamber, “Diğer insanlar da kızları için bunu istemezler.” buyurur ve aynı şekilde teker teker kız kardeşi, halası ve teyzesi için de sorusunu tekrarlar. Aldığı cevaplar üzerine insanların da bu mahremleri hakkında zinaya razı olamayacaklarını belirttikten sonra mübarek ellerini gencin göğsüne koyarak, “Yâ Rabbi! Bunun günahını bağışla! Kalbini temizle ve fercini muhafaza et!” diye dua eder. Genç, tam mânâsıyla ikna olur,