Süfyân ve oğulları onlardan sadece birkaçı idi.6 Çoğu Mekke"nin fethi esnasında İslâm"ı kabul eden bu kişilerin hemen hepsi sonunda samimi birer Müslüman oldular.
Allah Resûlü, ticarî kaygılarını her şeyin üstünde tutan bir toplumun üyesi olan, her biri çeşitli sebeplerle Müslümanlığı seçmiş olduğu hâlde henüz imanı gönüllerine tam olarak yerleştirememiş yeni mühtedileri İslâm"a ısındırmak ve onların her türlü kaygılarını gidermek istiyordu. Hz. Peygamber (sav), kalpleri kazanmaya yönelik bu yöntemle Müslümanları güçlü kişilerden gelebilecek muhtemel zararlardan da korumayı amaçlıyordu. Müellefe-i kulûb arasında bulunan Safvân b. Ümeyye"nin yaşadıkları Allah Resûlü"nün bu politikasının ne kadar isabetli olduğunu gözler önüne sermekteydi: Safvân b. Ümeyye, Mekke fethedildiği zaman oradan kaçmış ve Huneyn Savaşı"na da müşrik olarak katılmıştı. Hz. Peygamber kendisinden ödünç silah istemiş o da bunu geri çevirmemişti. Bunun üzerine Resûlullah ona Huneyn ganimetlerinden çokça vermişti.7 Safvân b. Ümeyye, Resûlullah"ın bu cömert davranışı karşısında yaşamış olduğu hissiyat değişikliğini, “Resûlullah (sav) Huneyn günü (ganimet mallarından) bana da verdi. O, insanlar arasında en sevmediğim kimse idi. Fakat bana mal vermeye devam ettikçe sonunda insanlar arasında en sevdiğim kişi hâline geldi.” sözleriyle ifade etmiştir.8
Müellefe-i kulûb uygulamasının başarı ile sonuçlandığı olaylar olduğu gibi bazen kalpleri İslâm"a ısındırma işinin ya maksadı tam olarak kavranamamış ya da bu taksim, çıkarlarına uygun düşmediği için bazı insanların Hz. Peygamber"i adaletsizlikle itham etmesine neden olmuştur. Zü"l-Huveysıra adlı Temîmli bir kişi9 Huneyn ganimetleri dağıtılırken, “Ey Muhammed, Allah"tan kork!” diyerek Resûlullah"ın taksimatının adaletsiz olduğunu ima etmiş ve Hz. Peygamber"in bu ithamdan dolayı sinirlenmesine ve üzülmesine sebep olmuştu. Bunun üzerine Allah Resûlü, “(Yazıklar olsun!) Eğer ben Allah"a isyan edersem, kim itaat eder O"na? Yeryüzündeki insanlar bana güveniyor da siz niçin güvenmiyorsunuz?” diyerek yaptığında adaletsizlik olmadığını vurgulamıştı.10 Yine ganimetler dağıtılırken Muattib b. Kuşeyr adlı bir kişinin,11 “Vallahi, Muhammed bu taksimde Allah"ın rızasını gözetmedi.”sözleriyle sergilediği saygısızlık Abdullah b. Mes"ûd tarafından Hz. Peygamber"e ulaştırılınca kızgınlıktan yüzünün rengi değişen Resûlullah, “Allah Musa"ya rahmet etsin. Ona bundan da çok eziyet edildi de sabretti.” buyurmuştu.12 Halbuki böyle bir ithamı Allah Resûlü hiçbir zaman hak etmemişti.