ile imtihan ederken İsrâiloğulları"nı da Firavun ile sınıyordu. Nitekim Yüce Allah, Hz. Peygamber dönemi Yahudilerine, geçmişten ibret almaları için bu olayı şöyle hatırlatıyordu: “(Ey İsrâiloğulları!) Hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı.” 5
Bu, gerçekten ağır bir imtihandı. Fakat adaleti ve hikmeti sınırsız olan Yüce Rahmân, onları bu büyük sıkıntıdan kurtaracak rehberi de yine bu işkence döneminde göndermişti. Bu kurtarıcı, Hz. Musa idi. Erkek çocukların öldürüldüğü günlerde doğan bu İsrâiloğlu6 için kurtuluş planını da yine Allah Teâlâ yapmıştı. Bu ilâhî plana göre, annesi Musa"sını Nil"e bırakacak, nehir onu sahile atacak, hem Allah"a hem de Musa"ya düşman olan birisi de onu sahilden alacaktı.7
Gerçekten de onu nehir kıyısında Âsiye"nin cariyeleri8 buldu. Şüphesiz diğerleri gibi bu İsrâiloğlu"nun da öldürülmesi gerekiyordu. Zira Firavun böyle emir vermişti. Fakat ilâhî takdir bu noktada kalp gözü açık bir hak taraftarına rol veriyordu. Firavun"un hanımı Hz. Âsiye, İsrâiloğulları"na yapılan muamelenin zulüm olduğunu biliyor ama korkusundan bir şey diyemiyordu. Nehir kıyısında bir oğlan çocuk bulunduğunu ve Firavun"a götürüldüğünü haber alınca kendine hâkim olamamış, belki de korku ve tereddüdünü yenerek eşinin huzuruna çıkmıştı.
İşte bu noktada ilâhî takdir, Firavun"un tedbirinin önüne geçmişti. Gördüğü rüyayı ve gereği için aldığı karara rağmen Firavun, sevgili eşinin hatırı için çocuğun canını bağışlamıştı.9 Fakat ne o, ne de adamları, “(işin) farkında değildi.” 10 Merhameti sınırsız Yüce Allah, şüphesiz bir annenin çocuğuna duyduğu sevginin de farkındaydı. Çocuğundan ayrılmanın verdiği hüzünle sabahı zor eden anne, neredeyse onun kendine ait olduğunu açığa vuracaktı. Fakat Allah Teâlâ, inananlardan olsun diye kalbine sabır verip onu kendine bağlamıştı. Yüreği yanan anne, Musa"nın ablasından onu izlemesini istemiş, o da başkaları fark etmeyecek şekilde kardeşini gözetlemişti.11
İlâhî takdir gereği sandıktaki küçük Musa, Firavun"un sarayına alınmıştı. Emzirilmesi için derhâl sütanne arandıysa da Yüce Allah, Musa"nın herhangi bir sütanneyi kabul etmesine engel oldu. İşte tam bu aşamada, Musa"nın ablası, ona içtenlikle bakabilecek bir aile gösterebileceğini Firavun ailesine söyledi. İşaret edilen kişi şüphesiz Musa"nın öz annesiydi. Bu teklif kabul edilmiş ve anne yeniden Musa"sına kavuşmuştu.