“(Ey Muhammed!) Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanıp Dâvûd"un yanına girmişlerdi de Dâvûd onlardan korkmuştu. "Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster." dediler. Onlardan biri şöyle dedi: Bu, kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek koyunum var. Böyle iken, "Onu da bana ver." dedi ve tartışmada bana galip geldi. Dâvûd, "Andolsun ki o, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlık etmiştir. Doğrusu ortakçıların çoğu, birbirlerinin haklarına tecavüz ederler. Yalnız iman edip de iyi işler yapanlar müstesna. Bunlar da ne kadar az!" dedi. Dâvûd, kendisini denediğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tevbe edip Allah"a yöneldi.” 8 Hz. Dâvûd"un olayın sonunda secdeye kapanıp istiğfar dilemesiyle yaşanan hadise arasında bir bağ kuran birtakım söylentiler, Dâvûd"un önceden işlediği iddia edilen büyük bir günaha atıfta bulunmaktadır. Güya doksan dokuz karısı olan Dâvûd Peygamber, sadece bir karısı olan bir komutanının karısına göz dikmiş, onu da almak suretiyle eşlerini yüze tamamlamıştır. Bazı İslâm kaynaklarına da girmiş bulunan9 bu kıssa, sahih olmadığı gibi10 Kur"an"ın övgü dolu ifadelerle söz ettiği ve Peygamber Efendimizin, “İnsanların Allah"a en çok ibadet edeniydi.” şeklinde vasıflandırdığı11 Dâvûd Peygamber"in şahsiyetiyle de bağdaşmamaktadır.
İbrânîce"de “en çok sevilen kişi”, “göz bebeği” anlamlarına gelen “Dâvûd”,12 Kur"an"da on altı kez zikredilmektedir. Onun peygamber olduğunu ifade eden yukarıdaki kıssanın yanı sıra kendisine “Zebur” verildiği ifade edilmekte,13 Kur"an, “Andolsun, Zikir"den (Tevrat"tan) sonra Zebur"da da , "Yeryüzüne muhakkak benim iyi kullarım vâris olacaktır." diye yazmıştık.” 14 âyetiyle ona atıfta bulunmaktadır. Bunun dışında Allah"ın bir fazlı ve lütfu olarak Dâvûd Peygamber"in demiri yumuşatıp15 ona şekil vermek suretiyle zırh yapma zanaatına sahip olduğu,16 güçlü olduğu ve Allah"a çokça sığındığı,17 iktidarının güçlendirildiği ve kendisine “hikmet” ile “fasl-ı hitap” (hakkı bâtıldan ayırma yeteneği)18 ve “ilim” verildiği19 Kur"ân-ı Kerîm"de ifade edilmektedir.
Peygamber Efendimiz (sav), zaman zaman ashâbına peygamberlerin yaşantılarından kesitler sunarak birtakım ahlâkî öğütlerde bulunmuştur. Bu bağlamda Hz. Dâvûd, Resûlullah"ın (sav) çeşitli münasebetlerle en çok atıfta bulunduğu peygamberlerden biridir. Hadislerde Hz. Dâvûd"un daha çok iş ve ibadet hayatıyla ilgili bazı ayrıntılar dikkat çekmektedir. Nitekim Resûlullah, kendisi gibi Musa ve Dâvûd"un da çobanlık