sonsuz kudretiyle Meryem, babasız bir çocuk dünyaya getirmişti. Ancak Hz. Meryem"in üzüntüsü ve çırpınışları bir kat daha artmıştı. Bütün bunları düşünürken kendisine daha önce müjdeyi veren sesi yine işitti: “Tasalanma! Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirmiştir. Hurma dalını kendine doğru silkele ki üzerine taze, olgun hurma dökülsün. Ye, iç. Gözün aydın olsun! Eğer insanlardan birini görürsen de ki, "Ben, çok merhametli olan Allah"a susmayı adadım; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım."” 47
Allah, Hz. Meryem"i teselli ediyordu. Artık kendini toparlayan genç anne, ızdırap ve korkusunu ilâhî desteklerle telâfi ettikten sonra çocuğunu da kucağına alarak halkının yanına dönmeye karar vermişti. Ancak şehre döndüğünde insanlar suçlayıcı bir tavırla ona bakmış, “...Ey Meryem! Hakikaten sen çok kötü bir şey yaptın! Ey Harun"un kız kardeşi! Senin baban kötü bir insan değildi; annen de iffetsiz değildi.” demişlerdi.48
Ne diyebilirdi? Kavmini nasıl inandırabilirdi çocuğun babasız dünyaya geldiğine. "Bana değil de çocuğa sorun." diye işaret etti. “...Biz, dediler, beşikteki bir bebek ile nasıl konuşuruz?” 49 Ama Allah"ın mucizesi olarak bebek konuşmaya başlamıştı: “Ben, Allah"ın kuluyum. O, bana Kitab"ı verdi ve beni peygamber yaptı. Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır.” 50
Bu manzara karşısında İsrâiloğulları şaşkına dönmüş, onu taşlamak ve öldürmek için ellerine aldıkları taşları bırakmışlardı.51 Merhameti sonsuz Allah, bu zor zamanda Hz. Meryem"i yalnız bırakmamış ve ilâhî bir mucize ile onu desteklemişti. Peygamber Efendimizin bildirdiğine göre, Hz. İsa beşikteyken konuşan üç kişiden biriydi.52
Babasız dünyaya gelen Hz. İsa"nın beşikte konuşması Yahudileri susturmuştu. Ancak bu mucize karşısında bile doğruyu kabul etmeye yanaşmadılar ve Hz. Meryem"i itham etmeye başladılar. Azgınlıkta ve iftirada o kadar ileri gitmişlerdi ki Hz. Meryem"i kötü bir iş yapmakla suçluyorlar, bu işin müsebbibi olarak Hz. Zekeriyyâ"yı gösteriyorlar ve bu nedenle de onu öldürmek istiyorlardı. Bu ne ilkti, ne de sondu. Daha önce de defalarca günahkâr ellerini peygamberlerin tertemiz kanlarına bulamışlardı. Hz. Zekeriyyâ masumiyetini ispatlamak için ne kadar çırpındıysa da kâr etmedi. Nihayet bu azgınlıkları Hz. Zekeriyyâ"yı şehid etmelerine neden oldu.53