Müseylime, siyasî bir yöntem izleyerek Secâh"a kendisiyle evlenmesini de teklif etti. Secâh, bu teklifi kabul etti ve orada üç gün kaldıktan sonra memleketine döndü.34 Yine kaynakların verdiği bilgiye göre, Secâh daha sonra peygamberlik davasından vazgeçmiş, samimi bir Müslüman olmuş, vefat ettiğinde cenaze namazını sahâbeden Basra valisi olan Semüre b. Cündeb kıldırmıştır.35
Peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkan sahte peygamberlerden bir diğeri de Müseylimetü"l-kezzâb"dır. Hicaz bölgesinin doğusunda yer alan Yemâme"nin verimli toprakları Hanîfe kabilesinin elindeydi ve hicretin sekizinci yılından itibaren bu kabilenin reisliği “Yemâme rahmânı” adıyla bilinen Müseylime"nin eline geçmişti.36
Müseylime, aynı kabileden Sümâme b. Üsâl ile rekabet hâlindeydi. Bu zât, Mekke"nin fethinden önce Müslüman olmuştu.37 Hanîfe kabilesinden Müslüman olanlar da onun etrafında toplanmaya başladığı için günden güne gücü artıyordu. Bu durumu kendisi açısından tehlikeli gören Müseylime, liderliğini koruyabilmek için Resûl-i Ekrem ile görüşmek üzere Medine"ye gitti.38 İbn Abbâs"ın anlattığına göre, Müseylimetü"l-kezzâb, Hz. Peygamber"i Medine"de beraberinde bir heyetle ziyaret ederek, “Şayet kendinden sonra beni halef tayin edersen dinini kabul edeceğim.” dediği zaman Hz. Peygamber, arkadaşlarının arasında bulunan Müseylime"nin tam karşısında durmuş ve elindeki hurma dalını göstererek, “Elimde bulunan şu dal parçasını istesen onu dahi sana vermem. Sen de Allah"ın senin hakkındaki hüküm ve takdirini geçemezsin. (Dine) sırtını dönecek olursan Allah seni muhakkak helâk eder.” buyurmuştu.39
Bazı kaynakların verdiği bilgiye göre, Hanîfe kabilesi mensupları Hz. Peygamber"in huzurundayken Müseylime, kabileye ait at ve develerin başında kaldı.40 Bazı kaynaklara göre ise Müseylime hicretin onuncu yılında Hz. Peygamber"e, içinde, “Ben peygamberlik konusunda sana ortaklık teklif ediyorum. Bu toprakların yarısı bize, diğer yarısı Kureyş"e ait olsun.” bilgisi bulunan bir mektup gönderdi.41 Hz. Peygamber"in bu mektuba cevabı, “...Yalan ve Allah"a iftira dolu mektubun bana ulaştı. Yeryüzü Allah"ındır. O, kullarından dilediğini ona vâris kılar. Akıbet Allah"tan korkanlarındır. Selâm doğru yolu bulanlara olsun.” 42 şeklinde oldu.
Medine"ye yaptığı ziyaret ve mektuplaşmadan istediği sonucu elde edemeyen Müseylime, peygamberliğini ilân etti. O, bir kısım kafiyeli sözler söyleyerek bu sözlerin kendisine vahyedilen âyetler olduğunu iddia ediyordu.