Allah Resûlü"nü hayatlarındaki en önemli örnek olarak kabul eden sahâbîler onun emir ve tavsiyelerini yerine getirmede son derece hassas davranırlardı. Bunlardan biri de ilk Müslümanlardan olan ve müşriklerin sayısız işkencelerine maruz kalmış, Peygamber"in (sav) yanında Bedir ve Uhud Savaşlarına katılmış olan Habbâb b. Eret idi.26 Habbâb vefatına yakın, yedi sefer dağlanmak suretiyle tedavi görmüştü. Ama hâlâ iyileşememişti. Acılarına dayanamaz hâle gelmişti. Kendisini ziyarete gelen arkadaşlarına, “Hastalığım uzadı. Resûlullah"ın, "Ölümü istemeyin!" buyurduğunu işitmemiş olsaydım mutlaka Allah"a yalvarır, ölümü isterdim.”27 diyen Habbâb, çektiği bütün acılara rağmen Resûlullah"ın tavsiyesini yerine getirmek için çabalamıştı. Böylece inançlı bir insanın, değil canına kıyıp intihar etmeyi bir çözüm olarak görmek, Allah"a isyan anlamına gelecek sözlere bile yönelemeyeceğini ortaya koymuştu.
Ölüm gerçeğiyle herkes bir gün mutlaka karşılaşacaktır. Ölüm için genç yaşlı, kadın erkek ya da çocuk olmak gibi herhangi bir sıra da söz konusu değildir. Cenâb-ı Allah"ın belirlemiş olduğu eceli gelen her insan, ruhunu Rabbine teslim edecektir. Allah Resûlü ashâbına birinin ölüm anına şahit olduklarında neler yapmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunmuştur. Peygamberimiz (sav), öleceği anlaşılan kişilere kelime-i tevhidin hatırlatılmasını, “Ölmek üzere olanlarınıza "Lâ ilâhe illâllâh" (sözünü) telkin edin.” 28 ifadeleriyle tavsiye etmektedir. Bazı âlimler Efendimizin bu tavsiyesini, “Son sözü "Lâ ilâhe illâllâh" olan cennete girer.” hadisiyle irtibatlı olarak değerlendirmişler ve bunun önemine işaret etmişlerdir.29 Yine Allah Resûlü"nün Yâsîn sûresi hakkında, “Onu ölenlerinizin (veya ölmek üzere olanlarınızın) yanında okuyunuz.” buyurduğu rivayet edilmektedir.30
Her zaman için hayır konuşmayı tavsiye eden Allah Resûlü, ölüm döşeğinde bulunan kişilerin yanında da mutlaka hayır söylenmesi gerektiğini, çünkü söylenenlere meleklerin âmîn dediklerini ifade etmektedir.31
Allah Resûlü"nün bir başka uyarısı ise ölünün gözlerinin kapatılmasıyla ilgilidir. “Ölenlerinizin yanında hazır bulunduğunuz zaman, (öldüğünde) gözünü kapatınız. Çünkü göz ruhu izler...” buyurmuşlardır.32 Peygamberimizin bu tavsiyesinden dolayı ölülerin gözlerini kapatma ve çenelerini bağlama âdet olmuştur.
Ölen kişi bir daha geri gelmeyeceğinden, bu ayrılık elbet sevenlerini ve yakınlarını hüzünlendirecektir. Zaten merhametli bir insanın böyle bir duruma hüzünlenmemesi de mümkün değildir. Ancak ölüm hâlinde