gibi şefaat edebilecekler de bu şekilde bir talepte bulunamayacaklardır. Hz. Peygamber, ganimete ve kamu malına ihanet edenlerin karşılaşacakları durumu tasvir ederken, kıyamet gününde bazı kimselerin, omuzlarında meleyen bir koyunla, bazılarının omuzlarında homurdayan bir at veya böğüren bir sığır ile bazılarının da sırtlarında taşıdıkları altın, gümüş ile geleceklerini ve şefaat talebinde bulunacaklarını anlatır. O gün bu şekilde şefaat talep edenlerin her birine, "Senin için hiçbir yardım yapmaya gücüm yetmez. Ben sana tebliğ etmiştim." diyeceğini belirtir.52 Yine buna benzer şekilde, Allah Resûlü, zalim ve haksız yöneticilerin, dinde aşırıya giden ve sapıtan kişilerin de şefaate erişemeyeceklerini bildirir.53 Böylece kul hakkını gasp eden, hırsızlık, yolsuzluk yapan insanlara onun şefaatçi olmayacağı, hatta bu insanlarla karşılaşmak bile istemeyeceği anlaşılmaktadır.
Rivayetlerde bazı ibadetlerin de kişiye şefaatçi olacağından bahsedilmektedir. Hz. Peygamber, “Kur"an okuyun! Çünkü Kur"an, kıyamet gününde dostuna (okuyucusuna) şefaatçi olacaktır...” 54 buyurarak Kur"an okumanın ve onunla amel etmenin55 şefaate vesile olacağına işaret etmiştir. Aynı şekilde, “Kıyamet gününde oruç ve Kur"an, sahibine şefaat edeceklerdir. Oruç, "Ey Rabbim ben onu gündüz yemek yemekten ve şehvetten alıkoydum, beni ona şefaatçi kıl!" der. Kur"an da, "Ben de onu gece uykusundan alıkoydum, beni ona şefaatçi kıl!" der ve şefaat ederler.” 56 buyurmuştur. Yine, “Ezanı duyan kişi, "Kusursuz çağrının ve kılınacak namazın sahibi olan Allah"ım! Muhammed"e (bizler için) aracılık ve üstünlükler ihsan et. Bir de onu, kendisine vaad ettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır!" derse, kıyamet gününde benim şefaatime kavuşur.” 57 buyurmuştur.
Hz. Peygamber, “Bir cenaze namazını Müslümanlardan yüz kişiye ulaşan bir topluluk kılıp ona (kendisinden razı oldukları yönünde) şefaat ederlerse Allah kendilerine mutlaka şefaat izni verir.” 58 buyurmuştur. Bazı hadislerde bu bilgi, “Bir Müslüman ölür de şirk koşmayan kırk kimse onun namazını kılarsa Allah onların cenaze hakkındaki şefaatlerini kabul eder.” 59 şeklinde rivayet edilerek cenaze namazlarında ölü için dua etmenin, onun iyi bir kimse olduğuna şahitlikte bulunmanın bir tür şefaat addedileceği ve Allah katında karşılık bulacağı ifade edilmektedir. Bütün bu rivayetlerde ibadetlerin kişiye şefaatçi olduğu vurgulanırken aynı zamanda şefaate müstahak olanların ibadetleri yerine getiren kimseler olduğuna işaret edilmektedir.
Şefaatte bulunması için izin verilenlerin temel vasfı, iman, ihlâs, tam bir teslimiyet, itaat ve güzel amellerle Yüce Yaratıcı nazarında saygın bir konumda olmaktır. O hâlde öncelikle azaptan kurtularak şefaate nail olmak,